3 Ekim 2018 Çarşamba

THE SON OF MAN – RENE MAGRİTTE


Belçikalı sürrealist ressam Magritte, en az Dali kadar yaratıcı olmasına rağmen karakterini geride tutan, sanatındaki çılgınlığı yaşamına yansıtmayan mütevazi biriydi. Magritte’in babası terzi, annesi şapkacıydı. 12 yaşındayken, annesi nehre atlayıp intihar etti. Bu olayın bir çocuk için ne büyük travma olduğu konusunda empati kurmak bile çok sarsıcı. Ancak Magritte tüm yaşamı boyunca hayatı farklı algılayan, bakış açısı zengini biriydi, bundandır ki ilerleyen yaşlarında bu trajediden “12 yaşında böyle bir dramın merkezinde olmak gurur vericiydi” diye bahsetmiştir.





Magritte’in eserlerinde gerçekçilik olgusunu takıntılı bir şekilde görebilirsiniz. Örnek vermem gerekirse bir piponun neredeyse bir fotoğraf kadar net resmini yaptığı halde, altına “Bu bir pipo değildir” yazmıştır. Çünkü ona göre; eğer içine tütün koyup içemiyorsanız bu bir pipo olamazdı. Bu düşünce tarzı bana göre onun gerçek imzasıdır.




The Son of Man tablosu benim en değerlilerimden biridir. Magritte bu muhteşem eserinde aleni ve gizli olana atıfta bulunur. Resimde bir adam ve adamın yüzünü kapatan yeşil bir elma vardır. Bana ne anlatmaya çalıştın Magritte? sorusunu tabloyu uzun uzun incelerken defalarca sordum kendime. Anladım ki cevap onun şu sözlerinde saklıydı: "Gördüğümüz her şey başka bir şeyi saklamaktadır, biz de daima gördüğümüz şeyin arkasında saklı olanı görmeye çalışıyoruz fakat bu imkânsız bir şey. Çünkü insanlar kendi sırlarını çok iyi saklamaktadır." Yani diyor ki gördüğümüz ve görmek istediğimiz arasındaki çatışmalar ve bu çatışmaların yarattığı ruhsal dengesizliklerimiz her zaman olacaktır.


Magritte'in görünen ve gizlenen arasındaki bağa vurgu yaparak insanın "merak" duygusunu daha da yükselttiği bu tablosu bir otoportredir. Magritte tabloda, klasik bir takım elbise giymiş şekilde resmetmiş kendini. Havada asılı duran yeşil elma yüzünü kapatıyor. Sadece sol gözün bir kısmı elmanın üzerinden görülüyor. Cekette ilk iki düğme ilikli, diğeri boştadır. Ceketin dikkat çeken bir diğer yanı ise ceketin sol kolu ters resmedilmiş, bu ayrıntıyı dirsek kısmındaki çıkıntıdan anlayabilirsiniz. Ayrıca sol eli karanlıktadır. Yine neden diye sorgularken cevap olarak “Resimlerim gizem içerir, bu ne anlatıyor diye sorabilirsiniz, hiçbir şey, zaten gizem de bir şey anlatmaz” demiştir sayın üstat.




Yeşil elma Magritte’in resimlerinde sıkça kullandığı bir semboldür. Mitolojide elma yasak meyvedir. Ayrıca simgesel olarak kırmızı elma kalple, tutkuyla ve cinsellikle ilgili bir sembol iken yeşil elma akıl ve düşünce ile ilgili bir semboldür. Saklanan şey yani gerçek yüz belki de bilinçdışı ama bunu saklayan akıl, bilinç şeklinde olabilir. Ceketin bir kolunun ters olması ise düşüncelerdeki çelişkiler ya da kontrol ile ilgili problemler olabilir. Beynin sağ yanı, vücudun sol yanını kontrol eder. Magritte bilinçdışının etkilerinin kötü olduğunu ve bunları çizmek istemediğini söylemiştir. Magritte’in solak olup olmadığını bilmiyorum ama eğer solak bir ressam ise bu durum sol kolun ters olmasının nedeni olabilir. 


Size falan müzeye gidin ve muhakkak görün demeyi çok isterdim fakat resim satın alındığı için herhangi bir müzede görmek ne yazık ki mümkün değil. Ayrıca Magritte’in bu gizemli ve merak uyandıran resimlerinin birçok rock albümünde kapak resmi olarak kullandığını ve pek çok filme de konu edildiğini söylemek isterim.


Sanatla kalın…
  

Paylaş

Benzer Yayınlar

THE SON OF MAN – RENE MAGRİTTE
4/ 5
Oleh

Abone Olun!

Yazılarımı Beğendiniz mi? Abone Olun Yeni Yayınları Kaçırmayın.