23 Temmuz 2018 Pazartesi

BELLEĞİN AZMİ / ERİYEN SAATLER - SALVADOR DALİ (THE PERSISTENCE OF MEMORY)

Zaman, durağan bir kavram değildir; sürekli geçer, farklı birçok etkenle şekillenir ve zamanla birlikte insanda değişir, farklılaşır. Hal böyle olunca “İnsan aslında zamanın yansıması mıdır?” diye düşünmekten kendimi alamadım…


Sanatı anlamak için sanatçıyı anlamak ve tanımak gerekir. Belleğin Azmi diğer adıyla Eriyen Zamanlar tablosunu anlamak için Salvador Dali’yi tanımak gerek...


Salvador Dali Kimdir?




Salvador Dali, Katalan sürrealist bir ressamdır. Gerçeküstü eserlerindeki tuhaf ve çarpıcı imgelerle ünlenmiştir. En ünlü eseri Belleğin Azmi ya da Eriyen Saatler adlı eseridir. Ressamlığın yanı sıra heykelcilik, fotoğrafçılık ve filmcilikle de ilgilenmiştir. Peki Salvador Dali nasıl bir kişiliğe sahiptir? Hayatı boyunca sanatıyla olduğu kadar uç noktalardaki giyimi, davranışları ve sözleriyle dikkatleri üzerine toplayan Dali, bu sayede daha da ünlenmiştir.


Salvador Dali’nin: ” Düşmanlarımın, arkadaşlarımın ve halkın resimlerime aktardığım imgelerin anlamını çözemediklerini söylemeleri bence son derece anlaşılır bir durum. Onları yapan kişi olarak ben bile anlayamazken, başkaları nasıl olur da bu imgeleri anlamayı umabilir.” diyerek ağzımın payını verse de onun eseri olan, Belleğin Azmi’ni, anlamaya ve anlatmaya çalışacağım.





Belleğin Azmi/ Eriyen Saatler

Bu tablo hakkında oldukça fazla varsayım var. Salvador Dali’ye katılıyorum. O bile yaptığı bu resmi her seferinde farklı bir şekilde yorumlamışsa, ben nasıl olur da tek bir açıdan değerlendirebilirim? Eserde, herkesin görebileceği değişmez kavramlar dışında her şey değişebilir. Eriyen saatler, zamanın yok oluşunu simgeliyor. Tablonun orta kısmına baktığımız zaman, canavar biçiminde insan figürünü görüyoruz. Gözü kapalı ve uyku halindeki figür rüyaları işaret ediyor. Saatler, zaman ve rüya kavramları bütünleşmiş. Sol alttaki saat karıncalarla kaplı. Salvador Dali, karıncaları kadın üreme organı ve ölümü simgelemek için kullanmıştır. Tıpkı Mona Lisa tablosunda olduğu gibi tamamlandıktan sonra kısa bir süre tablonun şarapla ıslatıldığı konusunda fikirler var.


Salvador Dali’nin eserini yorumlamadan önce şunu belirtmeliyim bu yorumlar hiçbir zaman kesinliğe sahip değildir. Zira Salvador Dali eserleri hakkında pek fazla konuşmamış, bilgi vermemiştir. Bu nedenle hakkındaki yorumların çoğu varsayımlardan ibarettir. Tam da bundan dolayı eseri anlatabilmek için yapılan yorumları derlenip en sık rastladıklarımı bir araya getirdim.


Eriyen Saatler zamanın protestosu olarak kabul edilir, eserin çizildiği döneme baktığımız zaman Einstein’ın görecelik kuramı gündemdedir. Kuram en basit anlatımıyla kütle çekiminin zaman ve mekân üzerinden tanımlanmasını sağlamaktadır. Fakat kuram zaman içinde zaman ve mekânın birbiriyle bir bütünlük göstermesi şeklinde yorumlanmış ve bu şekilde yayılmıştır. Eriyen Saatler tablosunda ise zamanın mekândan bağımsızlığı anlatılmıştır. Arka plandaki manzara, evrenin gerçekliğini ve sonsuzluğunu simgelerken, eriyen saatler evrenin gerçekliği ve sonsuzluğu karşısında zamanın yapay bir kavram olduğunu sembolize etmiştir.


Eriyen Saatler olarak bilinen eserin orijinal adı Belleğin Azmi’dir. Salvador Dali 1931 yılında 27 yaşındayken resmin arka planında gördüğümüz Port Lligat manzarası üzerinde çalışmakta ve bu resimle ne yapması gerektiği konusunda içsel bir bocalama yaşamaktadır. Bu psikoloji ile bir gün dışarıda oturup etrafı gözlemlerken Camambert adlı bir peynirin erimesine şahit olur ve bu görüntü üzerinde yoğunlaşır. Eriyen peynirin yapış yapış görüntüsü, garip bir şekilde şiddetli baş ağrılarına yol açar ve sıkıntılı bir ruh haline bürünür. Bu ruh halinin onda yarattığı etki ile halüsinasyon görmeye başlar. Resimdeki eriyen saatleri tasarlamaya bu noktada karar verir ve çizdiği manzara üzerinde çalışmalarını yapar. Dali'nin bu deneyimi aslında bir tesadüf değildir. ressamın kritik-paranoya olarak adlandırdığı bu yöntemle bilinçli olarak rüyaya daldığı bilinmektedir. Bu eserden sonra Dali’nin pek çok eserinde de halüsinasyon öğeleri ortaya çıkar ve kendine özgün çizgileri, sanat anlayışı eserle birlikte gelişmeye başlar. 


Eserdeki diğer imgeleri inceleyecek olursak, ortada görülen canavara benzeyen objenin Salvador Dali’yi temsil ettiği iddia edilir. Ayrıca gözünün kapalı olması yaşadığı halüsinasyon/rüya durumuna atıfta bulunmaktadır. Sol alt köşede yer alan karıncalar ve eriyen saatin üzerinde bulunan sinek ise zaman karşısında çürümeyi anlatır. Resimdeki ağaç zeytin ağacıdır, bazı eleştirmenler buradaki zeytin ağacının huzuru simgelediğini söylese de bazıları ise sanatçının aslında bir huzur arayışı içinde bulunduğu yönünde görüş bildirmişlerdir. Ancak resme baktığımızda ağacın kurumuş bir şekilde çizildiğini görüyoruz. Bence buradaki imgeleme yine zaman içindeki çürümeye atıftır. 


Resmin geneline baktığımda bende yok olma duygusu uyandırdı. Boş kumsal, manzaradaki gerçeklik ve sonsuzluk, eriyen saatlerde geçen ve yok olan zaman, rüya ve halüsinasyon öğeleri de bu çerçevede oluşturulmuş diye düşünüyorum.

Ya siz ne düşünüyorsunuz?

Eser şu anda New York Modern Sanat Müzesi'nde sergilenmektedir.


Sanatla kalın…

Paylaş

Benzer Yayınlar

BELLEĞİN AZMİ / ERİYEN SAATLER - SALVADOR DALİ (THE PERSISTENCE OF MEMORY)
4/ 5
Oleh

Abone Olun!

Yazılarımı Beğendiniz mi? Abone Olun Yeni Yayınları Kaçırmayın.