28 Temmuz 2018 Cumartesi

28 TEMMUZ DÜNYA RUJ GÜNÜ


Antik Mısır’da doğal pigmentler ve hayvan yağları karıştırarak günümüz rujlarının temeli atılmıştır. Ruja renk vermek için kızıl kurşun ve demir oksit kullanılmıştır. Ancak katılan bu malzemeler pas kokulu dudaklarla sonuçlanmıştır. Ne yapsak ne etsek de bu pis kokudan kurtulsak diyen kadınlar bir piramitte toplanıp kafa kafaya vererek (tarihteki ilk kadın günü ehuhee ehehu) rujların içine esanslar eklemeye karar vermişler. Zira, çivi yazılı bazı metinlerde, kadınların süsen çiçeği gibi bazı asitli bitkilerin sularını dudaklarını renklendirmek için kullandıklarından bahsedilir.






JAPON KADINLARININ RUJLARI

Eski dönemlerde Japon kadınların yoğun makyajla kalabalık arasına çıkmasına izin verilmiyordu. Bu nedenle yüzlerine beyaz, dudaklarına siyah sürerek yüzlerinde maske varmış gibi görünmeye çalışıyorlardı. O rujların temel maddesini katran ve balmumu oluşturuyordu. (Zift sürseydiniz)





KIRMIZI BÖCEĞİNDEN RUJ

Latin Amerika’da ve bazı doğu ülkelerinde rujlar, hayvansal kökenli boya olan carmin ile renklendiriyorlardı. Bu malzemenin kaynağı kırmızı böceğiydi. Bu böcekler toplanıyor, kurutuluyor daha sonra dövülerek kırmızı toz haline getiriliyordu. (Lanet gitsin)



ZARARLI RENGÂRENK MAKYAJ

Bazı kadınlar renklendirme amacıyla dudaklarına ezilmiş turuncu kil sürüyorlardı. Bazı tarihi belgelerde bu rujun etkileri korkutucu olarak gösteriliyor. Kadınlar yüzlerini beyaza, kaşlarını karaya, dudaklarını da mor veya turuncuya boyuyorlardı. Bu ilginç makyaj tarzı 11 ve 13. yüzyıllar arasında son derece olağandı. Engizisyon öncesinde Avrupalı kadınlar ruj olarak zincifre kullanıyorlardı. Ancak bu madde sağlığa son derece zararlıydı. (Kafayı mı yemiştiniz acaba?)



PAPALIK YASAĞI

Ortaçağ’da Papa yasakladığı için kadınlar makyaj yapmıyorlardı. Birkaç yüzyıl makyajdan uzaklaşılmış olsa da sonradan yoğun bir biçimde kullanılmaya başlandı. (Papa’nın boş vakti çokmuş ondandır makyaja takmış)



SADECE KADINLAR MI KULLANDI SANIYORSUNUZ?

17. yüzyılda, İngiltere’de parlamento erkekleri koruyan bir yasa çıkardı. Evlilik öncesi makyajla güzelleşen kadınların, evlilik sonrası makyajsız halini görüp beğenmeyen erkeklerin boşanmaları kolaylaştırılıyordu. 18. yüzyıla gelindiğinde ruj sadece kadınlar değil erkekler arasında da son derece popüler oldu. Fransız yargı sisteminde görevli erkekler carmin ve yağı karıştırarak ruj yapıyorlar ve bunu dudaklarına uyguluyorlardı. Böylelikle yüzlerini ön plana çıkarıyorlardı. (Yargıya güvenim sonsuz ama ayy ben gülerim)


Ruj bildiğimiz biçimine ilk kez 1915 yılında geldi. Birkaç yıl sonra da günlük bir alışkanlığa dönüştü. 


Bugün 28 Temmuz Dünya Ruj Günü…

Hem bu günün hatırına hem de ruj hakkında yaptığım bunca saçma araştırma hatırına dudaklarınıza kırmızının en güzel tonundan bir ruj kondurursunuz artık :)


Paylaş

Benzer Yayınlar

28 TEMMUZ DÜNYA RUJ GÜNÜ
4/ 5
Oleh

Abone Olun!

Yazılarımı Beğendiniz mi? Abone Olun Yeni Yayınları Kaçırmayın.