25 Ekim 2018 Perşembe

AMITYVILLE LANETİ

Pek çok filme ve belgesele konu olmuş tarihin belki de en çok ses getiren paranormal olayı Amityville kasabasında yaşanmıştır. 




Evde olanlar kurmaca mıydı yoksa psikolojik sorunlar yaşayan birinin neden olduğu bir olay mıydı ya da gerçekten kendisinin de söylediği gibi her gece duyduğu o sesler yüzünden mi olmuştu? Hala gizemini koruyor.


1974 yılında New York, Long Island’da bulunan Amityville kasabası korkunç cinayetler silsilesi ile sarsıldı. Bu cinayete kurban giden 1965 yılından beri o evde yaşayan Defeo ailesinin altı üyesiydi.  




Anne Louise Defeo, baba Ronald Defeo ve beş çocuklarından dördü sabaha karşı 03.15 sularında 35 kalibrelik bir tüfekle yataklarında uyurken vurularak öldürülmüşlerdi. Ronald Jr. Defeo ise saat dört civarında bir bara giderek annesiyle babasının vurulduğunu söyleyerek yardım istedi. Daha sonra polislerle birlikte olay yerine gidildi.





Polisler eve vardıklarında sadece anne ve babanın değil ailenin diğer üyelerinin de cesetlerini buldular. Olay yerindeki dikkat çeken ilk şey, öldürülen tüm aile üyelerinin sağ tarafa doğru yüz üstü yatırılmalarıydı. Her ihtimali değerlendiren polis, ilk bakışta cinayetlerin bir tetikçi tarafından işlendiğinden şüphelendi. Fakat daha sonra yapılan sorguda Ronald Jr. Defeo, “Bir kere başladığımda duramadım, her şey çok hızlı gelişti.” İfadesinde bulundu ve altı cinayetten altı kez ömür boyu hapis cezası almış oldu. Ronald Jr. cinayetleri işlerken alkolün etkisinde olduğunu ve kafasının içinde ki bir takım seslerin ona, ailesini öldürmesini söylediğini iddia etti.




İşte herkesi dehşete düşüren olaylar zinciri bu halka ile başladı...


Defeo ailesinin cinayete kurban gitmelerinden sonra yaşadıkları ev yaklaşık iki sene boş kaldıktan sonra 80.000 $’a George- Katheleen Lutz ailesine satıldı. Bu arada ev satılmadan önce kendilerine evde yaşanan kötü olaydan bahsedildi. Lutz’lar onlar için sorun olmayacağını söylediler. Peki söyledikleri gibi mi oldu?




Lutz ailesi evde sadece ve sadece bir ay kalabildi. Geceleri duvarlardan sesler geldiğini, koridorlarda koşma sesleri duyduklarını ve baba George’nin cinayetlerin işlendiği 03:15’de bir güç tarafından uyandırıldığını söyleyerek evden ayrıldılar. Ayrıca evde kaldıkları bu kısa süre içinde çok garip olaylar yaşadıklarını belirttiler. Neydi bu garip olaylar?


Üç çocukları olan aile daha evdeki ilk günlerinde bir şeylerin ters gittiği hissine kapıldılar. Bu nedenle evi kutsaması için bir rahibi eve davet ettiler. Daveti kabul eden rahip Ralp Pecoraro eve gelip kutsama ayini yaptığı sırada üst kattaki odalardan birinde onu rahatsız eden bir şeyin var olduğunu söyleyerek, aileye kimsenin o odada kalmaması yönünde tavsiyede bulundu. Rahip aslında eve kutsal su dökmeye başlarken kendisine “Dışarı çık” diye bağıran kötücül bir ses duyduğunu fakat bu konuda aileye bir şey söylemeden evden ayrıldığını söylemiştir. Sonraki günlerdeyse aileye telefonla ulaşmaya çalışan rahip, hatlarda meydana gelen sorundan dolayı aileden hiç kimseye ulaşamaz. Bu nedenle Lutz ailesini uyarmak için yola çıkar ama Amityville kasabasına ulaşamadan yolda bir kaza geçirir.


Rahibin gidişinden kısa süre sonra evdeki musluklardan siyah renkte bir sıvı akmaya başlar. Aile tesisatta bir sorun olduğunu düşünür ve tamirci çağırır. Görünürde herhangi bir sorun olmadığı anlaşılsa da sorun çözümlenemez.


Evdeki bu garip olayları en çok hisseden kişi ailenin babası George’dir.  Anne Kathleen ise evde kaldıkları sürede nedensiz yere on bir kilo kaybetmiş ve cildinde kırışıklıklar oluşmaya başlamıştır. Evde geçirdikleri son gecede anne ve çocuklardan iki tanesinin bilinmeyen güçler tarafından havaya kaldırıldığını ve bu olayın bardağı taşıran son radde olduğunu söyleyerek yanlarına hiçbir şey almadan evi terk etmişlerdir.




Ev boşalttıktan sonra 1976 yılının Mart ayında Ed-Lorraine Warren çiftinin de içlerinde bulunduğu bir grup paranormal araştırmacıdan oluşan ekip eve girmek için izin alırlar.


Güçlü bir medyum olduğu söylenen Lorraine, eve girdiği andan itibaren evde birtakım varlıklar olduğunu hissetmiş fakat içlerinden sadece bir varlığın kötücül olduğuna kanaat getirmiştir. Ayrıca Warren çifti, boş evde araştırmaları için fotoğraf çekerken ikinci katta bir varlık görürler. Çıplak gözle göremedikleri bu varlık bir çocuk şeklindedir. Sonradan o çocuğun, Defeo ailesinin en küçük üyesi olan “Matthew Defeo” olduğunu belirtmişlerdir…




Evde kameraya yansıyan bir olay yaşanmadığı için Lutz ailesinin yalan söyleyip söylemediği gizemini korumakla beraber, olaylar duyulduktan sonra Lutz ailesi popüler olmuş ve yayınladıkları kitap milyonlar satmıştır. Ayrıca yalancı oldukları konusunda birçok tepki alan Lutz ailesi bu eleştirilere yanıt olması açısından yalan makinesine girmiş ancak aksi bir durum gözlemlenmemiştir. Yani söyledikleri makineye göre doğruydu.




Lorraine Warren ise bu vakayla ilgili bir röportajda, çalışma hayatları boyunca kendilerine ve hayatlarına en çok etki eden olayın Amityville olayı olduğunu söylemiştir.




Peki sizce bu olaylar Lutz ailesinin bir yalanından mı ibaretti yoksa tüyler ürpertecek kadar gerçek miydi?


Paylaş

Benzer Yayınlar

AMITYVILLE LANETİ
4/ 5
Oleh

Abone Olun!

Yazılarımı Beğendiniz mi? Abone Olun Yeni Yayınları Kaçırmayın.